“Şeytan,
mü’min kuldan îmanını baskı ve cebirle alır.” demek doğru değildir.
“Fakat kul îmanı terkederse, şeytan da onun îmanını alır.”
denir. |
ولا يجوز أن نقول أن
الشيطان
يسلب الإيمان من العبد المؤمن قهرا وجبرا ولكن نقول العبد يدع الإيمان
فحينئذ يسلبه منه الشيطان. |
Kabirde
Münker
ve
Nekîr’in
sualleri haktır (gerçektir). Kabirde ruhun cesede iade
edilmesi haktır. Bütün kâfirler ve âsi mü’minler
için kabir sıkıntısı ve azabı haktır/gerçektir. |
وسؤال
منكر ونكير
حق كائن في القبر،
وإعادة الروح إلى جسد العبد في قبره حق، وضغطه القبر وعذابه حق كائن
للكفار كلهم ولبعض عصاة المؤمنين. |
Âlimlerin, Allah’ın sıfatlarını
Farsça
(Arapçadan başka bir dille) söylemeleri caizdir. Fakat yed/el
kelimesi, Allah’ın sıfatı olarak farsça söylenemez. Fakat farsça
olarak,
Rû-yi
Huda/Allah’ın
yüzü demek caizdir. |
وكل شيء ذكره العلماء بالفارسية
من صفات اللّه تعالى عز اسمه فجائز القول به،
سوى اليد بالفارسية. ويجوز أن يقال
”بروى
خداى
“عز
وجل بلا تشبيه ولا كيفية. |