“Günahlar,
mü’mine zarar vermez.”
denilmez. Aynı şekilde “Günah işleyen bir kimse Cehennem’e girmez.”
de denilmez. “Dünyadan mü’min olarak ayrılan kimse, fâsık da olsa
Cehennem’de ebedî kalacaktır.” denilmez. |
ولا نقول لأن المؤمن لا تضره
الذنوب،
ولا نقول أنه لا يدخل النار،
ولا نقول أنه يخلد فيها وان كان فاسقا،
بعد أن يخرج من الدنيا مؤمنا. |
Mürcie’nin
dediği gibi, “İyiliklerimiz
makbul, kötülüklerimiz de affedilmiştir.”
denilmez. “Fakat
kim bütün şartlarına uygun, müfsit ayıplardan uzak amel işler ve onu
küfür ve dinden dönme gibi şeylerle boşa çıkarmaz ve
dünyadan mü’min olarak ayrılırsa, şüphesiz Allahü
teâlâ onun amelini zayi etmez, aksine kabul eder ve ondan dolayı
sevap verir.”
denir. |
ولا نقول
لأن
حسناتنا مقبولة وسيئاتنا مغفورة
كقول
المرجئة،
ولكن نقول”
:من
عمل حسنة بجميع شرائطها خالية عن العيوب المفسدة والمعاني المبطلة ولم
يبطلها بالكفر والردة حتى خرج من الدنيا مؤمنا،
فإن اللّه تعالى لا يضيعها بل يقبلها منه ويثيبه عليها“.
|