Peygamberlerden sonra insanların en faziletlisi,
Hazret-i Ebû Bekr es-Sıddîk, sonra Ömer el-Faruk,
sonra Zü’n-Nûreyn Osman b. Affân, daha sonra Aliyyü’l-Murtaza’dır.
Allahü teâlâ hepsinden razı olsun. Onlar doğruluk üzere, doğruluktan
ayrılmayan, ibadet eden kimselerdir. Bir müslümanın, hepsine
sevgi ve saygı duyması gerekir. |
وأفضل
الناس بعد النبين عليهم الصلاة والسلام
أبو بكر الصديق،
ثم عمر بن الخطاب الفاروق،
ثم عثمان بن عفان ذو النورين،
ثم علي بن أبي طالب المرتضى رضوان اللّه تعالى عليهم أجمعين،
عابدين ثابتين على الحق ومع الحق كما كانوا تولاهم جميعا.
|
Hazret-i Peygamber’in ashâbının hepsini, sadece hayırla
anarız.
(Onların hiçbirine asla küfür ve lânet etmediğimiz gibi, hakaret
edici ve kötüleyici söz de söylemeyiz.) |
ولا نذكر أحدا من أصحاب رسول اللّه إلا بخير. |
Bir
müslüman, helâl saymaması şartıyla,
büyük günahlardan
birini işlemekle kâfir sayılmaz. Bu durumdaki bir kimseden
îman ismi kaldırılmaz, ona gerçek anlamda mü’min
denir. Bir mü’minin kâfir olmamakla beraber günahkâr olması
caizdir. |
ولا نكفر مسلما بذنب من الذنوب وإن كانت
كبيرة،
إذا لم ستحلها، ولا نزيل عنه اسم الإيمان،
ونسميه مؤمنا حقيقة،
ويجوز أن يكون مؤمنا فاسقا غير كافر. |