Yine "er-Rahmân" adının türemesi ile ilgili farklı göşler vardır. Kimisi bu ismin türemiş bir isim olmadığını söylemektedir. Çünkü şanı yüce Allah'a has özel isimlerdendir. Diğer taraftan eğer bu kelime, "rahmef'den türemiş olsaydı, rahmet olunan ile birlikte de kullanılabilmeli idi ve böylelikle "Allah kullarına rahîmdir" denilebildiği gibi "Allah kullarına rahmandır" da denilebilmeli idi. Yine eğer bu isim "rahmef'den türemiş.

Olsaydı yüce Allah'ın ismi olarak bunu işittiklerinde Arapların tepki göstermemeleri gerekirdi. Çünkü o zaman Araplar, Rablerinin rahmet sahibi olduğunu kabul ediyorlardı. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

"Onlara: Rahmana secde edin denildiğinde onlar: Rahman neymiş?... dediler." (el-Furkan, 25/60) Hudeybiye barışı sırasında da Ali (radıyallahü anh), Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın emriyle: "Bismillahirrahmânirrâhim" yazınca Süheyl b. Amr şöyle itiraz etmişti: Biz "Bismillahirrahmânirrâhim"in ne demek olduğunu bilmiyoruz. Bunun yerine bizim bildiğimiz şey olan "bismikellahumme" (adın ile Allah'ım) diye yaz.

İbnu'l-Arabi der ki: Onların bilmedikleri mevsuf (nitelenen) olan Allah değil, onun sıfatı idi. Buna delil olarak onların "Rahman kimdir?" demeyip "rahman nedir?" demelerini göstermektedir.

İbnu'l-Hassar der ki: Sanki o (İbnu'l-Arabi) -Allah'ın rahmeti üzerine olsun- yüce Allah'ın başka âyet-i kerimede yer alan: "Ve onlar Rahmanı inkar ederler" (er-Ra'd, 13/30) âyetini hatırlamamış gibidir.

İnsanların cumhuru (çoğunluğu) "er-Rahmân" lâfzının mübalağa ifade etmek üzere "rahmet" kökünden türemiş ve mebni bir kelime olduğunu kabul etmektedir. Manası ise, eşsiz olan rahmet sahibi demektir. İşte bundan dolayı "er-Rahîm" lâfzının ikili ve çoğulu yapıldığı gibi bunun iki ve çoğulu yapılmaz.

İbnu'l-Hassar der ki: Bu kelimenin türemiş olduğunun delillerinden birisi de Tirmizî'nin rivayet edip sahih olduğunu belirttiği Abdurrahmân b. Avf tan gelen şu rivayettir. Abdurrahmân b. Avf, Rasülullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken dinlemiş: "Aziz ve celil olan Allah buyurdu ki: Ben Rahmanım. Rahimi (akrabalığı) yarattım ve ona kendi ismimden türeyen bir isim türetip verdim. Kim onun bağına riâyet ederse ben de onu bitiştiririm. Kim de onun bağını keserse ben de onu keserim."[300] [210] İşte bu hadis-i şerif er-Rahmân isminin türemiş olduğunu açıkça ortaya koyan bir nasstır. Buna muhalefetin ve göş ayrılığına düşmenin anlamı yoktur. Arapların bu ismi tepki ile karşılamalarının sebebi yüce Allah'ı ve ona karşı yerine getirilmesi gereken görevleri bilmeyişlerinden dolayıdır.

-------------------

[300] [210] Tirmizi, Birr ve Sıla 9.