TEFSİR |
||
TABERİ TEFSİRİ, Câmiu’l-Beyân fî Tefsîri’l-Kur’ân, Ebû Ca’fer Muhammed ibn Cerîr et-Taberî (ö.310/922): |
1
Bismillahirrahmanirrahîm
Bu kitap Hicrî 306 yılında Ebu
Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi
tarafından hazırlanmıştır.
"Hikmetlerinin emsalsizliği akıllan mağlup eden,
delillerinin inceliği düşünceleri yenen, sanatındaki dehşet ve harikası
inkarcılara mazeret bırakmayan ve delillerinin dilleri kâinatın
kulaklarına "Allahtan başka hiç bir ilah yoktur." diye haykıran Allaha
hamdolsun. O Allah ki onun, kendisine denk olabilecek ne bir dengi ne
kendisine benzeyecek bir benzeri ne de yardımcı olacak bir ortağı
vardır. Onun ne çocuğu ne de babası vardır, Onun ne eşi ne de emsali
vardır. O, kahredici gücü karşısında zorbaların boyun eğdiği bir
Cebbardır. O, izzet ve şerefi karşısında haşmetli Kralların zelil
düştüğü, heybeti karşısında bütün heybet sahiplerinin korkup boyun
eğdiği ve yaratıkların hepsinin, ister istemez kendisine itaatta teslim
olduğu bir azizdir. İşte Aziz ve Celil olan Allah, bu hususta şöyle
buyurmuştur: "Göklerde ve yerde olanlar, ister
istemez Allaha boyun eğerler. Gölgeleri de sabah akşam Allah'a boyun
eğerler.[79][13]O
Allah öyle bir Allah'tır ki, her varlık onun birliğine davet eder. Her
hisseden şey, onun varlığını gösterir. Çünkü o, mevcudata ve hissedilen
şeylere sanatının damgasını vurmuştur. O damga da eşyada görülen
eksilme, artma, acizlik, ihtiyaçlı olma, âfetlerin meydana gelmesi ve
kesin delil olmaları için gereken hadiselerin birbirlerini takibetmesi
gibi nişanelerdir. O Allah ki. kâinattaki varlığını ve birliğini
gösteren delillerine bir ilave olarak ve kaibleri aydınlatan
hüccetlerine bir destek oimak üzere Peygamberler göndermiştir
Peygamberlerini, kullan nezdinde doğruluğu açık olan, akıllarda delili
bulunan hükümlerle davetçiler olarak gönderdi ki "Peygamberler geldikten
sonra insanların Allaha karşı ileri sürecekleri herhangi bir mazeretleri
kalmasın.
[80][14]
Ayrıca akıl ve ilim sahibi insanlar dü şünüp öğüt alsınlar.
Allahü teâlâ
Peygamberlerini yardımlarıyla destekledi. Onları, doğruluklarını ortaya
koyan delillerle, diğer yaratıklarından ayırdı. Evet onlan. kesin
delillerle ve kulları âciz bırakan âyet ve mucizelerle destekledi ki,
onlar hakkında herhangi bir kimse "Bu Peygamber
de sizin gibi beşerden başka bir şey değildir. Yediklerinizden yer,
içtiklerinizden içer. Yemin olsun ki eğer sizin gibi bir beşere itaat
ederseniz, o takdirde siz, muhakkak ki hüsrana uğrayanlardan olursunuz.[81][15]
demesin, Allahü teâlâ, bu
Peygamberlerini, kendisiyle yaratıkları arasında elçiler ve vahyini
emanet ettiği kimseler kıldı. Onları lütfuna mazhar kıldı ve elçiliğine
seçti. Yine Allahü teâlâ,
Peygamberherden her birine özel meziyetler vererek ve bir kısım
ikramlarda bulunarak onlan çeşitli rütbelerde ve farklı derecelerde
yarattı. Nitekim, bunlar hakkında şöyle buyurmuştur: "İşte
bu Peygamberlerden bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık.
[82][16]
Evet, Peygamberlere verilen dereceler, birbirinden üstün ve farklı
derecelerdir. Mesela, Allahü teâlâ.
Peygamberlerinden bazılarına, bizzat kenisiyle konuşma ikramında
bulunmuş, bazılarını Cebrail ile
desteklemiş ona ölüleri diriltme, sakatlan, körleri iyileştirme
özelliğini vermiştir. Bizim Peygamberimiz Hazret-i Muhammed (sallalahü
aleyhi ve sellem)i de en yüce derecelerle ve en üstün
mertebelerle şereflendirmiş ona ikramlarından en bol kısmını bahşetmiş.
Peygamberlik derecelerinden en büyüğünü tahsis etmiş, onu, sahabileri ve
kendisine iman edenleri en çok sayıda olan bir Peygamber kılmıştır.
Evet, Allahü teâlâ, Hazret-i
Muhammed'i mükemmel bir davetle ve umumi bir Peygamberlikle göndermiş,
onu bizzat himayesine almış ve onu, her inatçı zorbadan ve isyankâr
Şeytandan, bizzat kendisi korumuştur. Böylece bu Peygamberiyle dini
ortaya çıkannış, karanlık yollan aydınlatmış, hakkın nişane ve
işaretlerini gereken yerlere dikmiş, şirkin meş'ale ve fenerlerini
söndünnüş ve onunla bâtılın başını ezmiş sapıklığı. Şeytanın
tuzaklarını, putlara ve heykellere tapmayı ortadan kaldırmıştır.
Allahü teâlâ, Peygamberini öyle bir delille (Kur'anla) desteklemiştir ki bu delil, kıyamete kadar baki, zamanın değişmesiyle değişmeyen, her süre geçtikçe aydınığı daha da artan bir delildir. Evet, Allahü teâlâ. diğer Peygamberler arasında, Hazret-i Muhammed'e bu gibi özellikleri vemıiştir. Çünkü, diğer Peygamberlerden bazılan zorbalar tarafından mağlup edilmiş, bazılan isyankâr ümmetleri tarafından zelil düşürülmüş, böylece kendileri gittikten sonra izleri silinmiş ve adlan anılmaz olmuştur. Diğer bir kısım Peygamberler de, sadece bir kavme veya bir topluluğa yahut zamanında yaşayan insanlara Peygamber olarak gönderilmiştir. Halbuki bizim Peygamberimizi bütün varlıklara Peygamber olarak göndermiştir ve kendisinden sonra bir daha Peygamber gelmeyecektir. Bize böyle bir Peygamberi tasdik etme ikramında bulunan, bizi ona uyma şerefine eriştiren ve bu Peygambere ve getirdiklerine iman etmeyi bize nasibeden Allah'a hamdolsun. Ey Allah'ım, sen o Peygambere en güzel salâtınla salâl ve en üstün selamınla selam ve en mükemmel tahiyyatınla tahiyyat eyle!
-------------------
[79][13] Ra'd suresi, 13/15
[80][14] Nisa suresi, 4/165
[81][15] Mü'minun suresi. 23/32, 34
[82][16] Bakara suresi, 2/253