Soru: Buharî’deki
bir hadise göre, sünnet ve nâfile namaz kılmak zorunda değilmişiz. (İsteyen kılabilir) deniyor. O zaman farz borcu
olanın, sünnet ve nâfile kılamayacağı anlaşılıyor. Acaba ben mi yanlış anladım?
CEVAP
Hadis-i şerife bakarak dînî hüküm
çıkaramayız. Mezhebimizin hükmüne uyarız. Dediğiniz mânâda şöyle bir hadis-i
şerif vardır:
(Kılmayı
arzu eden kişi için, her ezanla kâmet arasında bir nâfile namaz vardır.) [Buharî, Müslim, Ebu Davud,
Nesaî]
Bu konudaki
hadis-i şeriflerden biri de şöyledir:
Biri gelip Resulullah efendimize sual etti:
- Yâ Resulallah
Cennete götürecek amel nedir?
- Allah’a ortak
koşmazsın, farzları yaparsın, farz olan namazı kılarsın, farz olan zekâtı
verirsin, Ramazanda orucu tutarsın.
- Yâ Resulallah bu
söylediklerinizden başka yapılması gereken şey var mı?
- Farz olarak bu
kadardır, ama nâfile olarak yapmak istersen başka.
- Allah’a yemin
ederim ki farzları yaparım daha fazlasını yapmam.
O kişi dönüp
giderken, Peygamber efendimiz, (Cennetlik birini görmek isteyen bu adama baksın)
buyurdu. (Buhârî, Müslim, Ebu Davud, Nesaî)
İslam âlimleri, bu
çeşit hadis-i şerifleri de delil getirip, sünnet ve nâfile kılmayanların
âhirette ceza görmeyeceğini, sadece sevabından mahrum kalacağını, ama farzları
kaza etmeyip sünnet ve nâfilelerle meşgul olanların şiddetli azaba mâruz
kalacağını bildirmişlerdir.
Mazeretsiz
sünnetleri ihmal etmemelidir. Çünkü İmam-ı Rabbânî hazretleri, (Sünnetler, farzların yardımcısı ve tamamlayıcısıdır)
buyuruyor.