Soru:
Allah’ın beğendiği bir işi, iyi niyetle yapınca daha çok sevap olur mu?
CEVAP
Evet,
Allah’ın beğendiği işlere taat denir. Taat, kötü niyetle yapılınca günah olur.
Güzel niyetlerle taatin sevabı artar. Camide oturmak bir taattir. Camiye kötü
niyetle giren, mesela ayakkabı çalmak için camiye giren kimse, günah işlemiş
olur.
Caminin
Allahü teâlânın evi olduğunu düşünerek giren kimse, Allahü teâlânın evini
ziyarete de niyet ederse sevabı daha çok olur. Namaz kılmayı beklemek için,
camide itikâf edip ahireti düşünmek için, vaaz dinlemek için de niyet ederse,
her niyeti için ayrı sevaplara kavuşur.
Mubahlar
iyi niyetle yapılırsa taat olur. Niyetsiz yapılırsa sevap da olmaz, günah da
olmaz. Mesela yemek yemek ve su içmek mubahtır. Yiyip içerken, Allahü teâlânın
emirlerini yapıp yasak ettiklerinden kaçmak için kuvvet kazanmaya niyet
edilirse, taat olur, sevap kazanılır.
Mubah
olsun, taat olsun her işi iyi niyetlerle yapmaya çalışmak gerekir. İşlerimizi
âdet olarak, şuursuz olarak yapmaktan kaçınmak gerekir. İşe gidip gelmek mubah
iken, iyi niyetle yapılırsa sevap olur. Yemekleri, keyf için, lezzet için
değil, Allahü teâlânın emirlerini yerine getirmeye kuvvet bulmak için
yemelidir.
Yeni
ve temiz elbise giyinmeli, giyinirken ibadet için, namaz için süslenmeye niyet
etmelidir. Elbiseyi herkese gösteriş için giymek günahtır. İbadetleri kuvvetli
ve sağlam yapmak niyetiyle uyunursa, uyku ibadet olur. (Mektubat-ı
Rabbani)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Gece ibadet etmek niyetiyle yatan, fakat uyku galebe çalıp sabaha
kadar uyanamayan, niyeti sebebiyle
(Ameller niyetlere göredir.) [Buhari]
(Bir kimse beni ziyaret etmek için gelse ve başka bir şey için
niyeti olmasa, kıyamet günü ona şefaat etmemi hak etmiş olur.) [Müslim]
(İnsanlar dört gruptur: Birincisinin ilmi ve malı vardır.
Helalinden kazanır, meşru yerlere harcar. Başka biri de, "Benim de malım
ve ilmim olsaydı, bunun gibi yapardım" der. Bunların ikisi mükafatta
beraberdir. Diğer bir kimsenin de ilmi yok, fakat malı çok. Cahilliği sebebiyle
malını harcarken harama, helale aldırış etmez. Başka biri de, "Benim de malım
olsaydı, bunun gibi yapardım" der. Bunların ikisi de günahta beraberdir.) [İ. Gazali]
Her
türlü kötü niyetten kaçmak gerekir. Peygamber
efendimiz, (İki müslüman birbirine kılıç
çeker, biri diğerini öldürürse, ikisi de Cehennemdedir) buyurunca, (Ölenin suçu ne?) diye sordular. Buyurdu ki: (O da, öldürmek istemişti.) [Buhari]
Mümin
hep iyi işler yapmak ister. İmkanı olmadığı için düşündüğü iyi işlerin hepsini
yapamaz. Münafık da, hep kötü işler yapmak ister. İmkanı olmadığı için
düşündüğü kötü işlerin hepsini yapamaz. Bunun için Peygamber
efendimiz buyurdu ki:
(Müminin niyeti amelinden iyidir. Münafığın niyeti amelinden
kötüdür. Herkes niyetine göre amel etmek ister.) [Taberani]
İslam
âlimleri de niyet için buyuruyorlar ki:
(Nice küçük ameller vardır ki, niyetler onları büyütür, nice büyük
ameller vardır ki, niyetleri onları küçültür.)
(Amelden önce, amel için niyeti öğren! Hayır niyet ettiğin müddetçe
hayır üzeresin.)
(Kimin niyeti olursa, Allahü
teâlânın ona yardımı da olur.)
(Niyet hayır, akıbet hayır.)