Adalet nedir? Adalet, kelime olarak bir şeyi yerli yerine koymak demektir. Adalet hukukta, bir âmirin, ülkeyi idare için koyduğu kanunlar içinde hareket etmesidir. Zulüm ise, bu kanunun dışına çıkmaktır. Her şeyi yoktan yaratan Allahü teâlâ, hâkimler hâkimi, her şeyin asıl sahibi ve tek yaratıcısıdır. Üstünde bir âmiri, sahibi yoktur ki, Onu bir kanun altında bulundursun? Bundan dolayı, (Allah’ın yaptığı şu iş, adalete uymuyor) denilemez.

Adaletin bir başka tarifi ise kendi mülkünde olanı kullanmak demektir. Zulüm ise, başkasının mülküne tecavüzdür. Kâinat ve içinde bulunan her şeyin yaratıcısı Allahü teâlâ olduğuna, Ondan başka yaratıcı bulunmadığına ve hiçbir kimse, hiçbir şeye sahip olmadığına göre, Rabbimizin yaptığı işler, hiç kimsenin malına, mülküne tecavüz değildir. Onun yaptığı işler için (Adalete uymuyor) denilemez. Mülk Onundur, dilediği gibi kullanır. Kimsenin bir şey sormaya hakkı yoktur.

Bir insan, ekip büyüttüğü patatesleri kaynatıp yese, yemeğini yapsa, püresini yapsa, hayvanlara yedirse bu zulüm olur mu? Başkalarının patatese niye böyle muamele ediyorsun demeye hakkı olur mu? Herkes malını istediği gibi kullanır. Mal kiminse söz sahibi odur. Kâinat ise Allahü teâlânındır. Bir insanın patates ekmesiyle mukayese edilemez. Patatesi insan yoktan var etmiyor. Allah'ın yarattığı toprakta yetiştiriyor. Buna rağmen patatesi istediği gibi kullanma yetkisine sahiptir. Allahü teâlâ ise kâinatı, içindeki insanları yoktan yaratmıştır. Bir insanın patatesi kullanma yetkisi kadar, Allahü teâlânın kâinatta ve insanlarda tasarruf hakkı yok mudur? Elbette vardır. Kimi yerden kaynar su, kimi yerden soğuk su çıkartır. Kimini zenci, kimini beyaz yaratır. Kimini uzun, kimini cüce yaratır. Kimini kör, kimini sağır yaratır. Kimini çocukken öldürür, kimini yaşlanınca. Mal onundur, niye böyle yarattın, niye böyle yapıyorsun demeye kimsenin hakkı olmaz. Bu tasarrufları, başka birinin malında yapsa, haksızlık olur. Kendi mülkündekini kullanıyor, başkasının malına, mülküne tecavüz etmiyor. Bir kimsenin ektiği patatesi püre yapmasına karışamazken, Allahü teâlânın işine karışmaya kimin yetkisi olabilir ki?

Aynı şekilde, bir yılanın, beni niye yılan yarattın, beni aslan yaratsaydın demeye hakkı olur mu? Aslan da, beni niye hayvan olarak yarattın, beni de insan yaratsaydın daha iyi olmaz mı idi demeye hakkı var mı? Bu her hayvan için böyledir. Domuz, karınca, akrep, sinek, hepsi benzer şeyler söyleyebilir. Fakirin beni niye zengin yaratmadın diyerek Allah’tan hesap sormaya kalkması uygun olur mu? Erkek, şimdi rağbet güzel ile zengine, beni niye kadın yaratmadın dese uygun olur mu? Onu domuz veya köpek olarak da yaratabilirdi. Kadın, ben güçlü bir pehlivan olmak isterdim, beni niye erkek yaratmadın dese uygun olur mu? Zenci, beni niye beyaz yaratmadın diyebilir mi?

Bunları çoğaltmak, hatta ne olursa tersini iddia etmek mümkündür. Bir çiftlik sahibi, aynı cins hayvanları aynı yere koysa veya her birine ayrı yer yapsa yahut bazı cins hayvanları aynı ahıra koysa, buna kimin ne demeye hakkı vardır? Yahut canı isteği zaman bir kuzu veya tavuk kesip yese, buna kim ne diyebilir? Çünkü hayvanlar adamın malıdır, istediği şekilde besler, istediklerini kesip yiyebilir. Kâinattaki her şey de Allahü teâlânın mülküdür, dilediği gibi kullanabilir. Buna kimse karışamaz. Başka bir kimsenin malını kullansa o zaman bir haksızlık mevzubahis olabilir. Hiç kimsenin özel işine karışılmaz.