Uçsuz bucaksız gökleri, göklerdeki gezegenleri, karaları, denizleri, yer altındaki madenleri, soğuk ve sıcak suları, sayısız insanı, cin, melek, hayvan ve bitkileri, meyveleri düşünürsek, bunları yoktan kim var edebilir ki? Tesadüfen olduğunu aklı başında olan hiç kimse söyleyemez. Tesadüfen olmadığı gibi, bütün insanlar bir araya gelse, bir karınca, bir sivrisinek, bir arpa, bir buğday tanesi yaratabilir mi? Bir insanı değil, sadece bir gözünü yaratması mümkün mü? İnsan bu kadar âcizken, her şeyi yoktan yaratan Allahü teâlâyı nasıl âcizlikle suçlayabilir ki?

Asırlardır ısısı ve ışığı eksilmeden ve her gün düzenli şekilde dönen Güneş’i görmüyor mu? Güneş ışığında çeşitli ışınlar vardır. Işık olmasaydı, gözlerden istifade mümkün olabilir miydi? Renkler nasıl ayırt edilebilirdi? Gece ile gündüz olmaz, her yer karanlık olurdu. Güneş, şimdiki yerinden dünyaya daha yakın olsaydı, fazla sıcaktan dünyada hiçbir canlı yaşayamazdı. Güneş dünyaya daha uzak olsaydı, soğuktan yine dünyada hayat olmazdı. Küçücük bir tohumda, koca bir ağacın programı gizlenmiştir. Bir spermada, koca bir insanın programı vardır. Bu kadar muazzam bir düzeni, aklı olan bir kimse nasıl inkâr edebilir?