|
mütetabbı' |
: | متظبع |
(a. i.) : tatabbueden, tabîatlenen. |
|
mütetabbib |
: | متطبب |
(a. s. ve i.) : (bkz. : muta-tabbib). |
|
mütetâbi', mütetâbia |
: | متتابع ، متتابعه |
(a. s. teba'dan) : tetâbu' eden, birbiri ardınca gelen, peyderpey olan. (bkz. : mütetâlî, mütevâlî). İzâfât-i mütetâbis : arka arkaya sıralanan izafetler, (bkz. : tetâbu-i izâfât). |
|
mütetâbian |
: | متتابعا |
(f. a. zf.) : birbiri ardınca. |
|
mütetâbi'-ül-vürûd |
: | متتابع الورود |
(a. b. s.) : ardı arkası kesilmiyen. |
|
mütetahhir |
: | متطهر |
(a. s. taharet, tuhr ve tuhur'den) : tetahhur eden, temizlenen [maddî, manevî] |
|
mütetâlî |
: | متتالی |
(a. s.) : birbiri ardınca giden, (bkz. : mütetâbi'). |
|
mütetayyib |
: | متطيب |
(a. s.) : tetayyüb eden, , güzel kokulu şey sürünen. |
|
mütetayyir |
: | متطير |
(a. s. tayr'dan. c. : mütetayyirîn) : tetayyur eden, uğursuz sayan; üzerine uğursuzluk geliyormuş gibi bir hisse-kapılan. |
|
mütetayyir-âne |
: | متطيرانه |
(a. zf. tayr'dan) : üzerine uğursuzluk geliyormuş gibi bir hisse kapılarak. |
|
mütetayyirîn |
: | متطيرين |
(a. s. tayr'den) : etayyur edenler, uğursuz sayanlar; üzerine uğursuzluk geliyormuş gibi bir hisse kapılanlar. |
|
mütetebbi' |
: | متتبع |
(a. s. tib'den) : tetebbu' eden, dikkatle araştıran. |
|
mütetevvec |
: | متتوج |
(a. s. tâo'dan) : taç giydirilmiş. |
|
mütetevvic |
: | متتوج |
(a. s. tâc'dan) : 1) taç giymiş, taçlı. 2) bot. *taçyapraklı. |