Kızmak,hiddetlenmek.

غَضِبَ غليه ـــَــ غَضَبًا

S.müş. 

فهو غَضِبٌ وهى غَضِبَةٌ و هو غضْبانٌ غضبانٌ و هى غَضبَى و غَضبانةٌ (ج) غِضَابٌ

Bolluk, refah. Yeşil yapışkan çamur. Yumuşaklık, tazelik.

الغَضرة

Özlü ve yapışkan çamurlu yer. Bolluk, refah.

الغَضْراء

Kadın nazik tenli olmak. Taze ve yumuşak olmak.(-o) : Gözünü yummak. Sesini kısmak. Kırıp bırakmak. Aşağı düşürmek. Hakkını yemek.

غَضَّتِ المرأةُ ـــِــ غَضَاضَةً و غُضُو ضَةً

Zillet, aşağılık. Kusur. 

الغَضَاضَةُ

=

الغُضَّةُ و المَغَضَةُ

Arslan.

لغُضَافِرُ

Arslan. İri gövdeli adam.

الغَضْنْفَرُ

Kıvrım, büklüm. Kırık. Ara. Yorgunluk.

الغَّضَّنُ

Karanlık kaplamak. Deve seksek ağacı yemek. Hali vakti iyi yerinde olmak. Gözünü kapar gibi yapmak.(-alâ) : Susmak, sabretmek.

غَضَا الليلُ ـــُــ غَضْوًا و غُضُوًا

Görmez, bilmez göründü.

تغاضَى عنه

Seksek ağacı. Dağ armudu ağacı.

الغَضَى