Kabuk soymak. Budamak.

شَذَبَ الِّلحاءَ ـــِــ شَذْبًا

(=). Ayırdı, parçaladı.

شَذّبَ اللحاءَ

Orak. Tahra.

المِشْذَبُ (ج) مَشاذِبُ

Topluluktan ayrılmak. Muhalefet etmek. Kaideye uymamak.

شَذَ ـــِــ شُذُوذًا

Topluluktan ayrılan. Kaideye uymayan.

الشَّاذُ (ج) شواذّ

Altın talaşı. Gerdanlıktaki büyük inci. Küçük inciler.

الشَّذْرُ (ج) شُذُورٌ

Bölük bölük, parça parça.

شَذَرَ مَذَرَ

Misk. Misk kokusu veya rengi.

الشَّذوُ