Sevimli olmak.(-o) : Sevmek (az kullanılır). 

حَبَّ الشىءُ و الأمرُ ــــُــ حُـبــاًّ

Ekin tane tuttu. (-o) : Sevdi.

أحَبّ

Ekin tane tuttu. Sevdirdi. Su doldurdu.

حَبّبَ

Tercih etti. 

اسْتَحَبَّه

Su kabarcığı. Köpük.

الحَبابُ

Tane. Taneye benzeyen.

اَلحبُّ : (ج) حُبوبٌ

Seven, sevilen. Dost.

الحِبُّ : (ج) أحبابٌ ، و حِبَّانٌ

Dost, seven.

اَلحبيبُ : (ج) أحِبَّـاء ، و أحبَّة _ وهى حبيبة . (ج) حبائب

İyi, güzel oldu.

حَبَّذا

Sevindirmek. Nimet vermek.

حَبَرَهُ ــــُــ حُبُورًا

(=) Süsledi. Güzelleştirdi. Mürekkebe batırdı. Kitap yazdı.

حَبـرَهُ

Âlim.

اَلحبْر : (ج) أ حْبَار ، و حُبُورٌ

Âlim. Mürekkep.

الحِبْرُ : (ج) أ حبَارٌ ، و جُبُورٌ

Hokka.

المَحْبَرَة : (ج) محَابِرُ

Men’etmek, tutmak, hapsetmek.

حَبَسه ـــِــ حَبْسًأ

Hapishane.

الحَبْسُ : (ج) حُبُوسٌ

Bend.

الحِبْسُ

Karışık halk.

الأُحْبُوشُ : و الأُحْبُوشَةُ : (ج) أحابيش

Habeşli. Habeşistan.

الحبَشَةُ

Batıl olmak, boşa gitmek.

حَبَطَ عَمَلُهُ ـــِــ حَبْطًا ، و حُبُوطًا

Hayvanın karnı şişmek. Şişmek. Batıl olmak. Boşa gitmek.

حَبِطَت الدابّة ــــَــ حَبَطًا

Fesleğen.

اَلحبَق

Rüzgârın kumda ve durgun suda meydana getirdiği yol. Kayış bağ.

الحِبَاكُ : (ج) حُبُك

Hamile olmak. Çocuğa kalmak.

حَبِلَت الأ نثى ــــَــ حَبَلاً

Tuzak.

الأحْبُولُ ، والأحبولة (ج) أحابيلُ

Tuzak.

الحِبَالة : (ج) حَبَائلُ

İp. And, ahid, eman.

الحبلُ

Yaklaşmak. Oturarak emeklemek. 

حَبَا الشىُ ـــــُــ حَبْوًا

Bağışlamak. 

و ــ فلا نًا حِباءً و حَبْوَةً

İltimas etmek.

حَابَاهُ مُحَابَا ةً