Dağıtmak, yaymak. Tahrik etmek. İfşa etmek. Ortaya koymak.

بَثْهُ ـــُــ بَثّاً

Sivilce.

البَثْرُ : (ج) بُثُورٌ

Su kaynamak, taşmak, fışkırmak. Yaş boşanmak.

بَثَقَ الماءُ ـــُــ بُثُوقاً

(=), ansızın sel bastı. Bereketli oldu.

أنْبَثَقَ