Ev eşyası. Mal.

الأثأثُ

İzince gitmek. Nakletmek. Tercih etmek.

أثَرَه ـــُــ أَثْراً ، و أَثارة ، و أُثرْة

Tercih etmek, üstün tutmak. Azmetmek.

أَثِرَ عليه ـــَــ أَثَراً ، وأَثَرَة ، وأُثْرة و أُثْرَى

Kendine tercih etti. (-bi) : Tahsis etti. Tâbi kıldı.

آثَـــَــرَه إثاراً

(bi) : kendine ayırdı. Vefat ettirdi.

استأثر

Alâmet. Artık.

الأثَــارة

Kendini başkasına tercih etmek.

الأَثَرة

Geçmişlerin iyi işleri

آلمأْثُرة (ج) مآثر

Köklü ve eski olmak. Şerefli olmak.

أثَـلَ ـــِــ أُثُـولا

Toplandı, biriktirdi. Büyüdü.

أثُـل وَ تـــَــأَثَـل

Acı ılgın ağacı.

الأَثْـل

Günah işlemek.

أثِـمَ ـــَــ أَثَـماً و إ ثـْماً و أَثاماً و مَأثماً : وقع فى الإثم

Onu günahkâr saydı.

أثَّـمه

Günahtan kaçındı, tevbe etti.

تأثَّمَ

Günah ve cezası.

الأَثـــَــام

Günah.

الإثْــم (ج) آثام

Gammazlamak. Jurnal etmek.

أَثـاَ ـــُــ أَثْـوًا