İstanbul’da
Galata semtinde bulunan târihî kule. İlk Galata kulesi, Bizans imparatoru
altıncı Kantakuzen zamanında Anastase Dikaros adında bir mîmâr tarafından
yapılmıştır. Kule inşâatına 1348’de başlanıp bir senede tamamlandığı, 1444’de
Cenevizliler tarafından yükseltildiği rivayet edilmektedir. Bir çok tamir ve
düzenleme ile İstanbul’un fethine kadar ayakta duran kulenin temelden Türk
eseri olduğu yolunda rivayetler de vardır. Bâyezîd’in yaptırdığı Boğaz Kesen
Hisarı ile karıştırıldığı zannedilmektedir. Evliyâ Çelebi, kulenin 118 mîmâr
arşını yüksekliğinde bulunduğunu, üstünün kurşunla kaplı olduğunu, dürbünle
bakılırsa kuleden Bursa imârethânelerinin görülebileceğini yazar ve; “Kulenin
içi on tabaka hâlinde zindandûr ki şimdi Osmanlı gemi malzemelerine mahzen
olmuştur” der.
Yuvarlak
bir plân üzerine yapılan kule, eski devir burçlarında olduğu gibi, tahtalarla
katlandırılıp, üstü de ahşap usûlü ile örtülmüştü. Bundan dolayı yangınlarda
bütün katlar külahıyla birlikte yanar, yalnız taşdan kısmın içi, yenmiş arı
kovanı gibi kalırdı. Muntazam kesme taşlarla yapılan kuleye, yer yer ilâveler
yapılmıştır.
Kule
1582’de rasathâne yapılmak üzere tâdil edilmiştir. 1794’de çıkan yangında
tamamen yanması üzerine, 1795’de sultan üçüncü Selîm Han tarafından tamir
ettirilmişse de bir yangın daha geçirmiştir. İkinci Mahmûd Han zamanında tekrar
tamir ettirilmiştir. Nihayet 1875’de tamir gören kule, sonunda bugünkü şeklini
almıştır. 156 yıl önceki resimlerde, dört tarafından çıkıntılı köşkler olduğu
ve sivri bir külahının bulunduğu görülmektedir.
Galata
kulesi, değişik zamanlarda şu hizmetlerde kullanılmıştır:
1-
Bizanslılar zamanında deniz malzemeleri deposu olarak kullanıldı.
2-
İstanbul’un fethinden sonra gözetleme kulesi olarak kullanıldı. İstanbul
payitaht olduktan sonra da növbet kulesi yapıldı ve beş vakit, Çalıcı Mehter
tarafından Osmanlı növbeti (mehter) çalındı.
3-
Kanunî Sultan Süleymân devrinde zindan hâline konuldu.
4-
Başbakanlık arşivinde bulunan vesikalara göre, burası bir ara çalıcı mehter
koğuşu hâline getirilmişti. Daha sonra yangın ihbarı için kullanıldı.
5
- Dördüncü Murâd zamanında donanmaya âid malzeme deposu hâline getirildi.
6
- Birinci Dünyâ harbinden sonra buraya, deniz vâsıtalarına işaret vermek için
bir askerî müfreze yerleştirildi.
Yakın
târihe kadar husûsî bayraklarla yangın ihbar vazifesi yapan kule, daha sonra
turizm te’sisi hâline getirilmiştir.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Hayat Târih Mecmuası (Sene 1971, sayı 9,
cild-4, sh. 40)
2) Rehber Ansiklopedisi; cild-6, sh. 110
3) Seyahatname (Evliya Çelebi)