Sultan
dördüncü Mehmed Han devrinde, Osmanlı târihinin en büyük celâlî isyânını
çıkaran âsi reisi. Silâhdar bölüğüne mensup kapıkulu süvârilerindendir.
Anadolu’da Türkmen boylarının ağası olan Haydaroğlu Mehmed’in çıkardığı isyânı
bastırarak meşhur oldu. 1648 (H. 1058)’de Yeni İl Türkmen voyvodalığına tâyin
edildi ise de, ocak ağaları bu vazifeye getirilmesine razı olmadılar. Bu
sebeble bir sene sonra vazifeden alındı.
Abaza
Hasan Paşa, vazifeden azledilmesini bahane ederek 1651’de Kastamonu’da
ayaklandı. İzmit’i ele geçirip, yol keserek yağmaya başladı. Üzerine Sivas
vâlisi İbşir Mustafa Paşa gönderilmek istenmişse de, vazifeyi kabul etmedi.
Yerine Karaman beylerbeyi Katırcıoğlu Mehmed Paşa, Sivas vâlisi olarak tâyin
edildi ve isyânı bastırmakla vazifelendirildi. Harekete geçince, İbşir Mustafa
Paşa, Abaza Hasan Paşa ile birleşip, üzerlerine gelen kuvveti Aksaray civarında
bozguna uğrattılar. Abaza Hasan Paşa kendini kuvvetli hissedince, halktan zorla
vergi toplamaya başladı ve İbşir Mustafa Paşa’yı sadrâzamlığa namzet gösterdi.
Eskişehir çevresini idaresi altına alıp, İstanbul’a mektuplar göndererek bâzı
isteklerde bulundu. İstanbul’dan Boynueğri Mehmed Paşa başkanlığında bir hey’et
gönderildi. Gelen hey’et, sipahiler ile yeniçeriler arasındaki anlaşmazlığı
giderdi ve Abaza Hasan Paşa’yı isyândan vazgeçirip, Türkmen voyvodalığını
verdi. İbşir Mustafa Paşa da, Haleb beylerbeyliğine tâyin edildi.
Abaza
Hasan Paşa Anadolu’daki vazifesinde iken, 1654’de eski müttefiki İbşir Mustafa
Paşa sadrâzam olunca, Abaza’yı kendine müşâvir yaptı. İbşir Mustafa Paşa bir
takım hâdiselere sebeb olduğundan altı ay sonra sadrâzamlıktan atıldı ve îdâm
edildi.
Abaza
Hasan Paşa, İbşir Mustafa Paşa’nın intikâmını almak niyeti ile Anadolu’da
faaliyetlere başladı. Bu sırada sadrâzam olan Süleymân Paşa, onu, müttefiki
Seydi Ahmed Paşa ile birlikte Boğazhisar’ın muhafazası ile vazifelendirerek
Anadolu’dan uzaklaştırdı. Boynueğri Mehmed Paşa sadrâzam olunca, 1656’da
Abaza’yı Diyarbakır’a; bir sene sonra da yeni sadrâzam Köprülü Mehmed Paşa
Haleb’e vâli tâyin ederek İstanbul’dan uzaklaştırdı. Abaza Hasan Paşa, Köprülü
Mehmed Paşa’nın icrâatından memnun olmadı. Erdel seferi için yaptığı teklifi de
reddetti. İsteği, sadrâzamın azledilmesi idi. Nihayet sadrâzama karşı bâzı
vâliler ile birleşerek yeni ve büyük bir İsyân çıkardı. Macaristan üzerine
Erdel seferini düzenleyen Osmanlı ordusu bu yüzden İstanbul’a geri dönmek
zorunda kaldı. Bursa yakınlarına kadar gelen ve pek fazla ileri giden Abaza
Hasan Paşa, dördüncü Mehmed Han’a haber gönderip; “Anadolu bizim, Rumeli
onların olsun” demek cür’etinde bulundu. 1658’de Diyarbakır vâlisi Murtaza Paşa
üzerine gönderildi ise de başarı gösteremedi. Mevsimin kış olması yüzünden
kuvvetlerini Anteb’e çeken Abaza Hasan Paşa erzaksız kaldı. Etrafındaki
kuvvetler dağılmaya başladılar. Kendisi de Birecik üzerinden Arabistan’a
geçmeyi düşünüyordu. Bu sırada affedileceği söylenerek serdâr Murtaza Paşa
tarafından Haleb’e çağrıldı ve yakalanarak otuz adamı ile birlikte îdâm edildi
(Bkz. Celâlî isyânları).
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Fezleke (Kâtib Çelebi, İstanbul-1287);
cild-2, sh. 371
2) Târihi Nâimâ (İstanbul-1281, 83); cild-5,
sh. 83, cild-6, sh. 163
3) Târih-i Gılmânî (Mehmed Halîfe,
İstanbul-1340); sh. 34
4) Devlet-i Osmâniyye Târihi
(Hammer-Purgstall, Tercüme, Mehmed Ata, İstanbul-1332); cild-11, sh. 60
5) Osmanlı Târihi (İ. H. Uzunçarşılı,
Ankara-1983); cild-3, Kısım-1, sh. 386
6) Îzahlı Osmanlı Târihi Kronolojisi (İsmâil
Hâmi Danişmend, İstanbul-1971); cild-3, sh. 476
7) Büyük Türkiye Târihi (Yılmaz Öztuna,
İstanbul-1977); cild-5, sh. 372
8) Rehber Ansiklopedisi; cild-1, sh. 4
9) Osmanlı İmparatorluğu Târihi (Zuhuri
Danışman, İstanbul-1965); cild-10, sh. 16