SÎBEVEYH

Dilbilgisi âlimi. İsmi Amr, lakabı Sîbeveyh, meşhûr künyesi Ebû Şişr olup, ayrıca Ebû Osman, Ebü’l-Hüseyn veya Ebü’l-Hasen’dır. Daha çok Sîbeveyh lakabıyla tanınır. Nesebi Ebû Bişr Amr bin Osman el-Kanber’dir. İran’ın Şîrâz yakınlarındaki Şeyda’da ve bir rivayete göre de Ahvâz’da doğdu. Doğumuna 767 (H. 140, 150), vefatına da 809 (H. 180-188, 194) târihleri rivayet edilir. Kabri Şîrâz’dadır.

İlim tahsîli için Basra’ya gelen Sîbeveyh; hadîs ve fıkıh ilmini öğrenmeye başladı. İlk hocaları Îsâ bin Ömer Sekafî, Hammâd bin Seleme ve Ebû Zeyd el-Ensârî’dir. Muhaddis yâni hadîs âlimi Hammâd bin Seleme’nin huzurunda hadîs-i şerîf okurken, bir kelimede hatâ yaptı. Çok utanıp, üzüldü ve önce nahv yâni dilbilgisi ilmini öğrenmek lüzumunu hissetti. Nahv öğrenmeye karar verip, nahvcı Halil bin Ahmed’in derslerine devam etmeye başladı. Nahvin temel bilgilerini bu hocadan aldı. Halîl bin Ahmed, onun zekâsı, çalışkanlığı ve terbiyesini takdir edip; “Ey üzüntüleri gideren kimse, merhaba!” diyerek iltifat ederdi. Bu tahsîli on beş sene kadar sürdü. Ayrıca Yûnus bin Habîb’den nahv, Ebü’l-Hattâb el-Ahfes, Nezr bin Şümeyl el-Mâzinî ve Müerric bin Amr es-Sedûsî’den lügat (sözlük) dersi aldı. Muhaddis Ali bin Nasr el-Cehzemî’den de okudu. Basra’da devrin en meşhûr nahv ve lügat âlimlerinden ders alması ve kabiliyeti onu nahv ilminde söz sahibi yaptı. Ders vermeye başladı. Ondan Ebü’l-Hasen el-Ahfaş ve Kurtub lakabını verdiği Muhammed bin el-Mustanir ders aldı. Nahv ilmine dâir, el-Kitab ismiyle meşhûr eserini yazdı. Kara’tü’l-Kitâb denince, Sîbeveyh’in meşhûr eserini okuduğu anlaşılır. Talebesi Ahfaş, hocasından sonra, el-Kitâb’ı Basra’da okutmaya başladı.

Sîbeveyh, hayâtının sonlarına doğru Basra’dan Abbasî Devleti’nin merkezi olan Bağdâd’a gitti. Bağdâd’da Zenbûrî denen nahv ile ilgili mes’elelerdeki ihtilâflar üzerine, nahv ve lügat âlimi Kurrâ-i seb’a yâni yedi meşhûr hafızdan biri olan Ali bin Hamza Kisâî ile ilmî münazarada bulundular.

Sîbeveyh, Bağdâd’daki münazaranın netîcesine çok üzülüp, Basra’ya sonra da memleketi İran’a döndü. İran’da vefat edip, Şîrâz’a defn edildi.

El-Kitâb, nahv üzerine yazılıp, zamanımıza kadar gelen ilk büyük eserdir. Bir çok nahvci tarafından okunup, okutulmuş ve uzun zaman şerh, îzâh, ihtisar (sadeleştirme), ikmâl ve tenkîd şeklinde müracaat eseri oldu. El-Kitâb hakkında eserler yazılarak zamanımıza kadar muhafaza edilip, üç defa yayınlandı. Almanca’ya da tercüme edildi.

Sîbeveyh’in ayrıca Ebniyetü’l-esmâ adında bir kitabı daha vardır.