On ve on birinci asırda Diyarbakır’da hüküm süren hanedan. Mervânîlerin kurucusu Ebû Abdullah el-Hüseyn bin Düstek el-Bâz, onuncu asrın ortasından îtibâren Doğu Anadolu’da fetihlere girişti. İlk önce Erciş’i ve çevresindeki müstahkem mevkileri aldı. Bâz, nüfuzunu kuvvetlendirerek, Büveyhîlerin hakimiyetindeki Diyarbakır ve Silvan ve Nusaybin’i ele geçirdi. Büveyhî nüfuzunun azalmasından istifâde ederek, 984 senesinde Şiî-Büveyhî sultânı Samsamüddevle Merzubanî’yi mağlûb edip Musul’u ele geçirdi. Bağdâd’ı almak istediyse de başaramadı ve Musul’u boşaltmak zorunda kaldı. 991 senesinde tekrar Musul’u ele geçirmek için harekete geçen Bâz, şehrin hâkimi olan Hamdânîler karşısında mağlûb oldu ve bu muharebede öldü. Bunun üzerine kız kardeşinin oğlu Hasen bin Mervân, Bâz’in dul eşiyle evlenerek tahta geçti. Hamdânîler ile mücâdeleye devam ederek onları iki defa mağlûb etti. Hasen bin Mervân, 997 senesinde Diyarbakır’da öldürülünce, yerine kardeşi Mumehhüdüddevle Sa’îd bin Mervân geçti. Sa’îd ile Ebû Nasr bin Mervân arasında mücâdele başladı. Ebû Nasr, 1011 senesinde Sa’îd’i zehirleterek ortadan kaldırdı ve Mervânî tahtına geçti.
1011’de hükümdar olan Ebû Nasr, elli seneden fazla hüküm sürdü. Mervânîlerin bölgedeki hâkimiyetini kuvvetlendirip refahını yükseltti. Abbasî halifeliğinin yüksek hâkimiyetini tanıdı. Devrin kuvvetli komşu devletlerinden Bizanslılar ve Fâtımîlere karşı istiklâlini korumak için maharetle iyi münâsebette bulundu. Ebû Nasr bin Mervân devrinde Diyarbakır, Silvan ve çevresindeki şehirlerin hayât seviyesi yükseldi. Kültür ve san’at eserleri meydana getirildi, İbn-i Mervân’ın elli senelik saltanatı sırasında hâkim olduğu topraklarda bir sulh ve asayiş devri yaşandı. Âlimler ve şâirler himaye gördüler. Mervânîlerin hâkim olduğu bölgede Şafiî mezhebi yayıldı.
Ebû Nasr bin Mervân’ın ölümünden sonra ülke toprakları Nasır ve Sa’îd adlı oğulları arasında bölüşüldü. Böylece Mervânîlerin gücü zayıflamaya başladı. Diyarbakır’ı elinde bulunduran Nasır, 1071 senesinde Selçuklu Sultânı Alb Arslan’a tâbi oldu. Nasır’ın ölümünden sonra yerine oğlu Mensur geçti. Mervânîler’in Selçuklulara herhangi bir zararı olmamasına rağmen, hilâfet veziri Fahrüddevle bin Cehir ve oğlu Amidüddevle, Mervânî topraklarını ele geçirmek için Sultan Melikşâh’dan izin aldılar. 1085 senesinde Selçuklu ordusu şiddetli bir çarpışmadan sonra bölgeyi ele geçirdi. Son Mervânî hükümdarı Mensur, 1096 senesinde ölünceye kadar Cezîret-i İbni Ömer’de (Cizre) yaşadı.
Sultanlar |
Tahta
Çıkışı |
Ebû Abdullah el-Bâz |
990 (H. 380) |
Hasen bin Mervân |
997 (H. 387) |
Mumehhidüddevle Sa’îd |
1011 (H. 402) |
Ebû Nasr bin Mervân Sa’îd (Amid’de) |
1061-1063 (H. 453-456) |
Nizâmüddevle Nasır (Meyyafârikîn’de) |
1061 (H. 453) |
Mensur |
1079 (H. 472) |
Selçuklu Fethi |
1085 (H 478) |