Tefsir, hadîs, târih ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimi. Künyesi, Ebü’l-Ferec olup, ismi, Abdurrahmân bin Ali bin Muhammed bin Ali bin Ubeydullah bin Abdullah bin Kasım bin Nadr bin Kasım bin Muhammed bin Abdullah bin Abdurrahmân bin Kasım bin Muhammed bin Ebî Bekr Sıddîk’dir (r. anhüm). Ebü’l-Ferec, büyük dedesi Ca’ferül-Cevzî’ye ait El-Cevzî nisbetinden dolayı, İbn-i Cevzî diye meşhûr oldu. Kendisine de; El-Kuraşî, et-Teymî, el-Bekrî, el-Bağdâdî nisbet edildi. İbn-i Cevzî, Hanbelî mezhebine mensup büyük bir müfessîr, kudretli bir edîb, târih ve terâcim (biyografi) müellifidir.
İbn-i Cevzî’yi, İbn-i Teymiyye’nin talebesi olan İbn-i Kayyim el-Çevziyye ile karıştırmamalıdır. İbn-i Kayyim 1292-1350 (H. 691-751) târihleri arasında yaşamıştır. Aralarında bir buçuk asırlık bir zaman farkı vardır. Ayrıca îtikâd ve fikrî bakımdan da çok farklı şahsiyetlerdir. Ebü’l-Ferec ibni Cevzî, Ehl-i sünnet, diğeri ise dört mezhebe uymayan bid’at ehli birisidir.
Ebü’l-Ferec ibni Cevzî’nin doğum târihi kesin bilinmeyip, 1120 (H. 511) senesinde Bağdâd’da doğduğu tahmin edilmektedir. Küçük yaşta iken babası vefat edince, annesi ve halası tarafından büyütülmüştür.
Beş yaşında iken Ebü’l-Fadl bin Nasır mescidinde vâz dinlemeye başladı. Halası, İbn-i Cevzî’yi İbn-i Nâsır’a teslim etti. Hocası ona, küçük yaşta Kur’ân-ı kerîmi ezberletti. Onu bir çok âlime götürdü. Onlardan ilim dinletti. İbn-i Cevzî, dinlediği âlimlerin hepsinden icazet (diploma) aldı. Ders aldığı hocaların sayısı seksen yedi idi. İbn-ül-Hüsayn, Kadı Ebû Bekr Ensârî, Ebû Bekr Mervezî Ebû Kasım Harîrî, Ali bin Abdülvâhid 4 Dîneverî bunlardan bâzılarıdır.
İbn-i Cevzî hazretlerinden, halkın yanında, bir çok âlim de hadîs ve diğer ilimleri dinlediler. Pek çok âlim kendisinden hadîs-i şerîf rivayetinde bulundu. Oğlu Sâhîb Muhyiddîn, torunları Ebü’l-Muzaffer, Sıbt İbn-ül-Cevzî, Hafız Abdülganî, İbn-i Debîsi, İbn-i Katî’î, İbn-i Neccâr, İbn-i Halîl, İbn-i Abdüddâim, Necîb Abdüllatîf-il-Harrânî (İbn-i Cevzî’den son icazet almış olan âlim,) el-Fahr Ali bin Buhârî bunların başlıcalarıdır.
Ebü’l-Ferec beş medresede ders verdi. Eshâb-ı kiram düşmanı pek çok kimse vâzları sebebiyle tövbe etti. Bunların sayısı yüz binden fazladır. Vazlarında o kadar insan toplanırdı ki, başka hiç bir âlimin vâzmda bu kadar kalabalığa rastlanmazdı. Vâz meclislerinde halîfe, vezîr ve büyük âlimler bulunurdu. Ebü’l-Ferec ibni Cevzî’nin vâz meclislerinin benzeri yoktu. Onun verdiği vâzlar büyük faydalar sağladı. Gafilleri uyandırdı. Câhiller onun sözlerinden çok şeyler öğrendiler. Günahkârlar onun meclisinde tövbe ettiler. Bir çok müşrik, orada müslüman oldu.
Buyurdu ki: “Elimde yüz bin kişi tövbe etti. Yirmi binden fazla yahûdî ve hıristiyan müslüman oldu.”
İbn-i Cevzî hazretleri, her yedi günde bir, Kur’ân-ı kerîmi hatim ederdi. Cum’a namazı ve vâz vermek hâriç, evinden hiç çıkmazdı. Asla kimse ile şaka yapmazdı. Helâl olduğu kesin olarak bilinmeyen şeyi yemezdi Bu âdetini ömrünün sonuna kadar devam ettirdi.
İbn-ül-Katî’î onun hakkında; “İnsanlar İbn-i Cevzî’nin sözünden faydalanırdı. Bir mecliste yüz kişi, bazan daha çok kimse tövbe ederdi. Mensur Camii’nde, senede bir veya iki gün vâz verirdi. Vâz verdiği yer tıklım tıklım olurdu. Binlerce insan onu dinlemeye gelirdi” demektedir.
İbn-i Cevzî (r. aleyh) pek çok eser yazmıştır. Eserlerinin üç yüz kırkdan fazla olduğunu bizzat kendisi haber vermiştir. Hadîs ve hadîsin bölümlerine dâir yazdığı kitaplar gibi kimse tasnif yapmamıştır. Bir eser yazarken, kitabın tertîbini, bâblara ayrılmasını güzel yapardı. Toplama ve yazma konusunda çok kabiliyetli idi.
Kendisi; “İlk tasnif ve te’lif ettiğim eser, on üç yaşında iken Kur’ân-ı kerîm ilimleri ve Kur’ân-ı kerîm ilimleriyle ilgili tasniflerin tesbiti kitabıdır” demektedir.
Bilinen eserlerinin başlıcaları şunlardır:
1-Zâd-ül-mesîr fi ilm-it-tefsîr, 2-Teysîr-ül-beyân fi tefsîr-il-Kur’ân, 3-Teysîr-ül-beyân fi tefsîr-il garîb, 4-Garîb-ül-garîb, 5-Nüzhet-ül-uyûn en-nevâzır fîl-vücûhi ven-nezâir, 6-El-İşâretü ilel kırâ-kırâat-il-muhtâre, 7-Tezkiret-ül-müntebihi fi uyûn-il-müştebeh, 8-Fünûn-ül-efnân fi uyûni ulûm-il Kur’ân, 9-Vird-ül-egsân fi fünûn-il-efnân, 10-Umdet-ür-râsih fî ma’rifet-il-mensûh ven-nâsih, 11-El-Muntazam ve mültekat-ul-muntazam (Târihe dâirdir. On cild hâlinde basılmıştır), 12-El-Mugnî fî ulûm-il-Kur’ân, 13-El-Vefâ bi-ahvâl-il-Mustafâ ve diğerleri.
İbn-i Cevzî buyurdu ki: “Kim kanâat ederse, geçimi iyi olur. Kim tama’ederse (dünyâ lezzetlerini haram yollardan ararsa), geçim sıkıntısı çeker.”
“Hâin, korkak; sâlih kimse, cesur olur.”