Hanefî mezhebi fıkıh âlimi. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe’nin yetiştirdiği müctehidlerdendir. İsmi; Hasen bin Ziyâd olup, künyesi Ebû Ali’dir. İnci sattığı için el-Lü’lü’î lakabıyla bilinir. Aslen Medîneli olup, Ensâr’ın soyundandır. 734 (H. 116)’da Kûfe’de doğdu, 819 (H. 204)’de de vefat etti.
Küçüklükten ilim tahsiline başlayan Hasen bin Ziyâd, uzun seneler İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe’nin tedris halkasına devam edip, ilim öğrendi. İbn-i Cüreyc’den hadîs-i şerîf dinleyip rivayet etti. Bütün aklî ve naklî ilimleri tahsil edip, müctehidlik’derecesine ulaştı. İmâm-ı a’zam gibi mutlak müctehid olmayıp, onun koyduğu esaslara göre hareket eden mezhebde müctehid idi. Gayet zekî olan Hasen bin Ziyâd, bütün Rey esbabının (Irak âlimlerinin) sözlerini ezberledi. Uzun zaman ilim öğretip talebe yetiştirdi. Muhammed bin Semûa el-Kâdî, Muhammed bin Şücâ’ es-Selcî, Şuayb bin Eyyûb gibi âlimler, yetiştirdiği talebelerdendir. Uzun müddet Kûfe’de bulunduktan sonra, Bağdâd’a geldi. Hafs bin Gıyas’ın yerine kadılığa tâyin edildi. Fakat sonra bu vazifeden istifa etti. Ömrünü İslâmiyet’e hizmet için harcadı.
Gayet güzel huylu olan Hasen bin Ziyâd; ibâdet yapmakta, haramlardan sakınmakta ve İslâmiyet’in emirlerine uymakta çok gayretli idi. Yediği yemeklerden hizmetçilerine yedirir, giydiği elbiselerden de giydirirdi. Bir cariyesi vardı. Ne zaman kendisi yemek, abdest veya bir başka şeyle meşgul olsa, o işi bitirinceye kadar ona bâzı mes’eleler okurdu. Gece ve gündüz zamanlarını hiç boş geçirmeyen Hasen bin Ziyâd, önce sabah namazını kılar, sonra fürû’ mes’elelerini okutmağa başlardı. Kuşluğa kadar bu hâl devam ederdi. Sonra evine gidip bâzı işlerini görür, öğleye kadar işlerine bakardı. Sonra öğle namazına çıkar, namazdan sonra ikindiye kadar suâlleri cevaplandırır, ikindiyi kıldıktan sonra, akşama kadar fıkıh usûlü okuturdu. Akşam namazını kıldıktan sonra evine dönerdi. Yatsıya kadar zor ve karışık mes’eleleri çözer, yatsı namazını kılınca, çeşitli mes’eleler hakkında konuşur, vâz ve nasihatte bulunarak gecenin üçte biri geçinceye kadar buna devam ederdi. İlimden konuşmaktan asla yorulmazdı. Hayâtını; “Evimde kırk sene yatmadım. Herzaman önümde kandil yanardı” buyurmak suretiyle özetlemiştir.
Hanefî mezhebinde olan müftî; ilk önce Ebû Hanîfe’nin sözlerine bakar, ona uygun fetva verir. Aradığını onun sözlerinde açıkça bulamazsa, İmâm-ı Ebû Yûsuf’un sözünü alır, onun sözlerinde de bulamazsa İmâm-ı Muhammed Şeybânî’nin sözünü alır. Ondan sonra İmâm-ı Züfer’in sözünü alır, onda da bulamazsa, Hasen bin Ziyâd’ın bildirdiklerine göre fetva verir.
İctihâd derecesinde âlim ve güzel ahlâk sahibi, ömrünü ilim öğrenmek ve öğretmekle geçirmiş olan Hasen bin Ziyâd’ın yazdığı bir çok kıymetli eserleri vardır: 1-Edeb’ül-Kâdî, 2-Muharrer, 3-Meân-il-Eymân, 4-El-Harac, 5-El-Ferâid, 6-En-Nefekât, eserlerinden bir kaçıdır.