Soru:
Bir politikacı, (Maymundan geldik) dedi. Ben de, (Dinimizin bildirdiğine göre,
Hazret-i Âdem’den geldik) dedim. (Bilim varken dine uyulmaz, siz bilime karşı
çıkıyorsunuz) dedi. (Sizinki bilim değil, bir teoridir, yarın da başka bir
teori çıkarsa ne yapacaksınız?) dedim. (Yeni çıkan teoriye uyarız) dedi. Bu
politikacı, maymun teorisine de inanmadığı, çünkü yeni bir teori çıkarsa ona
uyabileceğini söylediğine göre, sırf dine karşı olduğu için onu kabul ettiği
anlaşılmıyor mu?
CEVAP:
Evet,
öyle olduğu açıkça anlaşılıyor. Başka teoriyi kabul edecekse, bu teorinin doğru
olmadığını söylemiş oluyor. Bir İtalyan profesörü, yeni bir teori çıkarmış,
insanın maymundan değil, ayıdan geldiğine dair üç delil ortaya atmıştı:
1-
Ayı, yavrusunu döverken insan gibi tokatlar, maymun ise ısırır.
2-
Ayı dişisiyle, yavrularının görmediği bir yerde çiftleşir. Hâlbuki maymunda
böyle bir şey yoktur. Yavrularının yanında da çiftleşir.
3-
Oyuncak dükkânına giden bebekler, ayı oyuncaklarını tercih ederler. Bu deliller
insanların ayıdan geldiğini gösterir.
Maymun
teorisi gibi ayı teorisi de, bilim adına uydurulmuş bir hurafedir. Acaba
evrimci politikacı, yeni bir teoriye uyacağına göre, maymundan değil de, ayıdan
mı geldiğini söyleyecektir?
Evrimcilerin,
insandan değil de, hayvandan geldiğini iddia etmeleri, dini yıkmak içindir.
Eğer din hâşâ, maymundan geldik deseydi, bunlar insandan geldik derlerdi.
Hayvandan gelmeyi aşağılık kabul ederlerdi. Dine inanmamak için hayvandan
gelmeyi çok normal görüyorlar.
İlk
maymunun nereden geldiğini evrimcilere soruyoruz. Sudan oldu diyorlarsa, suyu
kim yarattı? Mahlûk olunca bir yaratıcının olması gerekir? Mahlûk, yaratılan
demektir. Yaratan olmazsa yaratık olmaz. Yaratıcıyı inkâr etmek kadar ahmaklık
olmaz.