Soru: (Kırkta bir zekât, cimri
zekâtıdır. Zekâtta limiti kaldırmalı) deniyor. Bu limiti bildiren Resulullah'ı cimrilikle suçlamak caiz midir? Resulullah'ın koyduğu ölçüyü hangi reformcunun
değiştirme yetkisi vardır ki?
CEVAP
Kırkta bir zekâta cimri zekâtı demek, Resulullah'a yapılan çok çirkin bir hakarettir.
Kur'an-ı kerimde namazların nasıl kılınacağı, zekâtın nisabı bildirilmemiştir.
Bunlar, hadislerle açıklanmıştır. Çünkü Kur'an-ı kerimde mealen (Resul neyi emrettiyse onu yapın, neyi yasak ettiyse ondan
sakının!) buyuruldu. (Haşr 7)
Buharî, Ebu Davud, Nesaî gibi muteber hadis kitaplarında, (Hazret-i Ebu Bekir, Hazret-i Enes’i Bahreyn'e gönderdiği
zaman, Resulullah'ın mührüyle mühürlenmiş bir talimat verdi)
buyuruluyor. Fıkıh kitaplarındaki zekât oranları Resulullah'ın
bu talimatına göre hazırlanmıştır.
Her fıkıh kitabında, (Sığırın
nisabı otuzdur) diyor. (Tirmizî, Nesaî)
Her fıkıh kitabında, (Koyunun
nisabı kırktır) diyor. (Buharî, Nesaî)
Her fıkıh kitabında, (Beş
devenin nisabı, bir koyundur) diyor. (Buharî,
Nesaî)
Her fıkıh kitabında, (Mahsulün
uşru onda birdir) diyor. Bir hadis-i şerif meali:
(Yağmur, pınar veya ırmak suyu ile sulanan
mahsulün uşru onda birdir. Dolapla veya hayvanla sulanırsa yarısıdır.) [Buharî, Müslim]
Her fıkıh kitabında (Define
zekâtı beşte birdir) diyor. Bir hadis-i şerif meali:
(Define zekâtı beşte birdir.) [Buharî, Müslim]
Her fıkıh kitabında (Altın ve
gümüşün zekâtı kırkta birdir) diyor. İki hadis-i şerif meali:
(Gümüş paraların zekâtı kırkta birdir.) [Tirmizî, Ebu Davud,
Nesaî]
(Altın ve gümüşün zekâtı kırkta birdir.) [Buharî, Ebu Davud,
Nesaî]
Her fıkıh kitabında (Balın
zekâtı onda birdir) diyor. Bir hadis-i şerifte, (Balın
zekâtı onda birdir) buyuruldu. (Tirmizî)
Görüldüğü gibi, Resulullah
“sallallahü aleyhi ve sellem”, zekâtta ölçüyü bildirmiştir. Bu ölçüleri kimsenin
değiştirmeye hakkı yoktur. Mezhepler, farklı hadisleri dikkate alarak farklı
bazı ictihatlarda bulunmuşlarsa da, kırkta bir ölçüsüne hiçbiri dokunmamıştır.
Bu ölçüyü değiştirmek dinde reform olur. Dinde reform ise dalâlettir/sapkınlıktır.