Soru: Kaza namazları nasıl kılınır, sırayla kılmak şart mı?
CEVAP
Aynen vakit namazı gibi kaza edilir. Kaza namazı kılarken sıra şart
değildir. Fakat ne kadar kaza namazı kıldığını hesaplayabilmek için,
sıra ile kılmak iyi olur.
Soru: Sünnetleri kılarken kazaya da niyet ediyoruz. Öğlenin
ilk dört sünnetini kılarken ilk kazaya kalan öğlenin farzına, ikindinin
sünnetini kılarken ilk kazaya kalan ikindinin farzına, akşamın sünnetini
kılarken ilk kazaya kalan akşamın farzını kılmaya diye niyet ediyoruz.
Öğlenin sünnetini kılarken akşamın veya
yatsının farzına yahut vitre niyet
edemez miyiz?
CEVAP
Fark etmez, hangisine isterseniz niyet edebilirsiniz. Ancak bunun hesabı
zor olur. Öğlenin sünnetini kılarken öğlenin farzı, diğerlerinin
sünnetlerini kılarken farzları da kılınırsa hesaba lüzum kalmaz. Karışık
kılınca, ne kadar kaza borcu kaldı diye hesabı zor olur.
Soru: Kaza namazları hangi vakitlerde kılınır, hangi
vakitlerde kılınmaz?
CEVAP
Namaz kılması tahrimen mekruh, yani haram olan vakitler üçtür. Bu
vakitlerin haricinde her zaman kaza namazı kılınır. Günlük namazların
arkasından da kılınır.
Kaza namazı için mekruh vakitler:
a- Sabah güneş doğunca, 50 dakika geçinceye kadar kaza ve nafile namaz
kılınmaz.
b- Öğleye 20 dakika kalınca, öğleye kadar kaza ve nafile kılınmaz.
c- Akşama 45 dakika falan kaldıktan sonra artık o günün ikindisi hariç
kaza namazı kılınmaz.
Soru: Mukim ve seferi iken kazaya kalan namazlar nasıl
kılınır?
CEVAP
Mukimken kazaya kalan farzlar, seferde de dört rekat olarak kılınır.
Seferde kazaya kalan farzlar, mukimken kaza edilince, iki rekat olarak
kaza edilir. olarak
bilinmiyorsa, hepsini dört rekat olarak kaza etmek günah olmaz.
Soru: Hanefi
fukahasının kaza namazları ile ilgili meşhur ve zahirür rivaye olan
kavli şudur: Kazaya kalmış namazları kılmak nafile kılmaktan daha önemli
ve daha münasiptir. Yalnız maruf sünnet ve nafileler bundan müstesnadır.
Bunlar nafile niyetiyle kılınır. Fukahanın kavline ne dersiniz?
CEVAP
Fukahanın kavline kim ne diyebilir ki? Bu hüküm, sadece özürle kazaya
kalan namazlar içindir, terk edilen namazlar için değildir. Aynı ifade
bizim yazılarımızda da vardı. Böyle söyleyenlerin hatası
(kasten yapılanla),
(bir mazeretle kaçırılanı) aynı kefeye
koymalarından ileri geliyor. Mesela, birinin elinde kırılacak bir şey
var, kazara çarpıyor ve onu düşürerek kırıyorsunuz, özür diliyorsunuz.
Bir de kasten elinden alıp yere çarpıyorsunuz, sonra da özür
diliyorsunuz. O zaman adam demez mi, ne özür dilemesi, kasten yapmadın
mı, bunu demezler mi adama? Kasten namazı terk eden kâfir olur diye
hadis-i şerif var. Uyuyarak, unutarak yani bir mazeretle kaçırılan namaz
başka, günlerce, aylarca hatta yıllarca kasten terk edilen namaz başka.
Soru: Çok sayıda kaza borcu olan kaza borcunu ödedikten
sonra tekrar tertip sahibi olur mu?
CEVAP
Evet olur.
Soru: Sünnetler yerine kaza kılan, sadece kazaya niyet etse
vaktin sünnetini kılmamış mı olur?
CEVAP
Hayır vaktin sünnetini de kılmış olur, sadece niyet etme sevabı eksik
olur.
Bir örnekle açıklayalım:
Cünüp olan, denize girip çıksa veya
denize düşse, ağzına ve burnuna da su girmişse gusletmiş olur. Bu
gusülle namaz kılar. Eğer denize girerken gusle de niyet etseydi gusle
niyetin sevabına da kavuşurdu. Farzın yanında kaza kılan da, sünneti
kılmış olur. Ancak vaktin sünnetine diye de niyet edilirse, niyetten
hasıl olacak sevaba da kavuşur.
Soru: Kaza namazı olmayan da sünnetleri kılarken kazaya da
niyet etmeli mi?
CEVAP
Evet, iyi olur. Bir kimsenin kaza namazı olmasa da, kaza namazı
kılmasında mahzur yoktur. Bazı namazlarımız sahih olmamış olabilir.
İmam-ı a'zam hazretleri, abdestteki bir müstehabı yapmadığı için kırk
yıllık namazını kaza etmiştir. Kaza etme mecburiyeti yoktu.
Soru: Akşam ve yatsının iki rekat olması gereken sünnetleri
kaza kılarken üç rekat olarak kılınıyor bu sünneti değiştirmek olmaz mı?
CEVAP
Peygamber efendimiz, farzlardan önce veya
sonra bir namaz kılardı, o kıldığı için bize sünnet oluyor. Akşam ve
yatsıdan sonra iki rekat kıldığı gibi daha fazla da kılmıştır. Mesela
altı rekat evvabin namazı kıldığı da olmuştur. Sünnet yerinde kaza
kılmakla sünnet de yerine geliyor. Rekatın farklı olması buna mani
değildir.
Soru: Cemaati beklerken kaza namazı kılınır mı yoksa farzı
kılıp sonra mı kaza kılmalı?
CEVAP
Cemaate yetişilebilirse, kaza kılmak iyi olur. Mekruh vakitler hariç her
zaman kaza kılınır.
Soru: Özür ile kaçırılan namazların kazalarını sünnetler
yerine kılınca niye sünnet de yerine gelmiş olmuyor?
CEVAP
Kuşluk namazı, tehıyyet-ül-mescid namazı ve diğer nafile namazlar
hakkında Hadis varit olmuş, nafile namazları kılmak da kaza kılmaktan
evladır. Çünkü kazayı bir özürle bıraktık. O an ölsek kaza borcu ile
ölmüş sayılmayız. Böyle kazaya kalmış namaz, birkaç vakit olur. Fazla
olmaz. Sünnet ve bu nafileleri kılmak, kaza kılmaktan evladır. Sünnetle
kazayı beraber kılmaya hiç ihtiyaç yoktur. Ama birkaç sene gibi çok kaza
borcu olunca bir zaruret doğuyor. Geciktirdikçe günah yazılıyor.
Diğer üç mezhebe göre özürle kaçırılan kazalar varken sünnet kılmak
haramdır. Özürle kaçırılan kaza da geciktirilmemeli diyorlar. Bunlar da
hak mezhep. Kaza namazının önemini anlamalıdır.
Soru: Camide kaza namazı kılmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Namazı kazaya bırakmak büyük günahtır. İşlenmiş bir günahı açıklamak da
günahtır. Eskiden hiç kimsenin kaza namazı olmazdı. Bu bakımdan kaza
kılınca, o namazı terk ettiği anlaşılırdı. Fakat bugün hemen herkesin
kaza namazı bulunmaktadır. Camiye müslüman gelir. Müslüman da namaz
kılanı ayıplamaz. Bugün kaza namazı kılmak yadırganmaz. Aksine takdir
edilir. Hatta "Falanca namaza başlamış, kılmadıklarını da kaza ediyor"
diye övülür. Sonra bir insanın hiç kazası olmadığı halde, kaza kılsa
mahzuru olmaz.
İmam-ı a'zam hazretleri, kazaya kalmış namazı olmadığı halde, senelerce
kaza namazı kılmıştır. Bu devirde kaza kılmak ayıplanmadığı için, camide
kaza kılmakta da mahzur yoktur.
Camide Tehıyyet-ül-mescid gibi çeşitli nafile namazlar da kılınır. Bir
kimse, camide herkesten çok namaz kılsa, ne namazı kıldığı nasıl
bilinebilir? Akşam namazından sonra evvabin namazı kılınır. Evvabin
namazı kılana "Kaza kılıyor", kaza kılana "Evvabin kılıyor" denebilir
mi? Nafile namazları kılarken, mesela tehıyyet-ül-mescid namazı kılarken
kazaya da niyet edilirse, her ikisi de kılınmış olur.
(Redd-ül-muhtar)