Soru: (Cuma hutbeleri, çok heyecansız oluyor. Heyecanlı olmalı, cemaati coşturmalı, Allah korkusundan ağlatmalı, bayılanlar hatta nâra atanlar olmalı) diyenler oluyor. Hutbelerin maksadı bu mudur?

CEVAP

Hutbe, nutuk çekme veya konferans verme yeri değildir, ibadettir. Nur-ül-izah kitabında, (Hutbeyi kısa okumak sünnet, uzun okumak mekruhtur) buyuruluyor.

Hutbeye dünya sözü karıştırmak haramdır. Nutuk, konferans şekline sokmak caiz olmaz. Hutbede, kısaca vaaz edilir. Hikâye, siyaset, ticaret ve başka dünya işleri anlatılmaz.

Hutbede konuşmak ve hutbeden başka şeyler söylemek haram olduğu gibi, hutbe de fasit olur. Hutbe bozulduğu için cuma namazı da kabul olmaz. (Ey Oğul İlmihali)

Hutbelerin bir kısmını bile Arapçadan başka dille okumak bid'attir. (El-edille)

Demek ki, hutbe okumaktan maksat, cemaati coşturmak, ağlatmak, bayıltmak veya nâra attırmak değildir. Fıkıh kitaplarına uymayanların böyle söylemelerine itibar etmemelidir. Hutbede cemaate âmin dedirtmek, salevat getirtmek bile caiz değildir. Namaz gibidir. Cemaate Türkçe vaaz etmenin yeri de burası değildir, bunlar namazdan önce veya sonra yapılır.