Ebu Leheb’in iki
eli kurusun. Kendisi de kurudu. Malı da, kazandığı da onu kurtaramadı. O,
alevli bir ateşe girecek, karısı da, boynunda bükülmüş bir iple odun
taşıyacaktır.
(En
yakın akrabalarını uyar!) mealindeki âyet
inince Resulullah, Safa tepesine
geldi. (Ey Abdülmuttalib oğulları, ey Fihr oğulları,
ey Lüey oğulları! Eğer ben size şu dağın arkasından düşman atlıların çıkacağını
ve onların size zarar vereceklerini haber versem bana inanır mısınız?)
diye sordu. Onlar da, (Sen hiç yalan söylemedin,
eminsin, elbette inanırız) dediler. O zaman Peygamber
efendimiz, (Öyleyse ben sizi önünüzdeki
şiddetli azaba karşı uyarıyorum) buyurunca, Ebu Leheb, (Helak olasıca! Bizi bunun için mi buraya topladın?)
diyerek tepki gösterdi. Sonra bu sûre indi. (Buharî)