Soru:
Ehl-i sünnet kitaplarında, hem hayır
şer Allah’tan deniyor, hem de kul işlediği günahlardan sorumlu deniyor. Bu
çelişki değil mi? Günahları nefsimiz yaratmıyor mu?
CEVAP:
Dinimizde
çelişki olmaz. Her şeyin yaratıcısı yalnız Allahü
teâlâdır, başka yaratıcı yoktur. Nefsimiz bir şey yaratamaz.
Nefsimizi yaratıcı bilmek mutezilenin görüşüdür. Nefsimiz insan ve cin gibi
mükellef bir mahlûk bile değildir. İnsan ölünce nefsi yok olacaktır. Mükellef
bile olmayan ve yok olup gidecek bir şeye yaratıcı demek ne kadar yanlıştır.
İmanın altı esasından biri de, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmaktır.
Buna inanmayan Müslüman olamaz.
Resulullahın vârisleri olan Ehl-i
sünnet âlimleri buyuruyor ki:
Her
şeyi yaratan, terbiye eden, yetiştiren, her iyiliği yaptıran, gönderen hep Allahü teâlâdır. Kuvvet ve kudret sahibi yalnız
Odur. O hatırlatmazsa, kimse, iyilik ve kötülük yapmayı irade, arzu edemez.
Kulun iradesinden sonra, O da istemedikçe, kuvvet ve fırsat vermedikçe, hiçbir
kimse, hiçbir kimseye, zerre kadar, iyilik ve kötülük yapamaz. Kulun istediği
her şeyi, O da irade ederse, dilerse yaratır. Yalnız Onun dilediği olur. İyilik
ve kötülük yapmayı, çeşitli sebeplerle hatırlatmaktadır. Merhamet ettiği
kulları kötülük yapmak irade edince, O irade etmez ve yaratmaz. İyilik yapmak
irade ettikleri zaman, O da irade eder ve yaratır. Böyle kullardan hep iyilik
meydana gelir. Gazap ettiği düşmanlarının kötü iradelerinin yaratılmasını, O da
irade eder ve yaratır. Bu kötü kullar, iyilik yapmak irade etmedikleri için,
bunlardan hep kötülük hasıl olur.
Demek
ki, insanlar, bir alet, bir vasıtadır. Kâtibin elindeki kalem gibidir. Şu kadar
var ki, kendilerine ihsan edilmiş olan İrade-i cüziyye’lerini kullanarak,
iyilik yaratılmasını isteyen, sevap, kötülük yaratılmasını isteyen, günah
kazanır. Allahü teâlâ, insanların istekli
işlerini onların iradeleri ile yaratmasını ezelde dilemiştir. İşlerin insan
iradesi ile yaratılması, ezeldeki ilahi irade ile yaratılması demektir.