Soru:
Abdurrahim Semerkandi, Füsul-i imadi fıkıh kitabında diyor ki: (Bir kimse,
Allah’ı Cennette görüyorum derse kâfirdir. Cennetten görüyorum derse kâfir
değildir. Zira birincisinde Allah mekâna nispet edilmiştir. (Cennetten
görüyorum) sözündeki maksat, (Allah Cennette olacağı için, Onu Cennette
görürüm) ise yine kâfirdir.)
Okuduğum
diğer kitaplarda ise, (Cennette Allah görülecektir) deniyor. Bu nasıl küfür
olur?
CEVAP:
Bir
kere tercüme Türkçe’ye uygun değil. Cennette veya Cennetten görüyorum denmez.
Çünkü henüz Cennete gitmedi ki öyle bir şey desin. Cennette veya Cennetten
görülecek der.
Tercüme
düzgün değil, maksat açık anlatılamamış. Ahirette, mahşerde Allahü teâlâ görülecektir. Bu demek hâşâ, (Allah
ahirettedir, mahşerdedir) demek değildir. Allah Cennette de görülecektir.
Cennette müminlere hitap edecektir. Böyle söylemek de hâşâ, (Allah,
Cennettedir) anlamında değildir. Allah mekândan münezzehtir. (Allah,
Cennettedir, ahirettedir, dünyadadır, kâinattadır, Arştadır) gibi sözlerin
hepsi yanlıştır. Cennette mekândan münezzeh olarak görülecektir.
Cennetten
görülecek derken, bir yönden görülecek demek de aynı şekilde caiz değildir. O
da mekân tayin edilmiş olur. Din kitapları diyor ki:
Allahü teâlâyı müminler Cennette, cihetsiz olarak ve karşısında
bulunmayarak ve nasıl olduğu anlaşılmayarak ve ihatasız, yani bir şekilde
olmayarak görecektir. Allahü teâlâyı
ahirette görmeye inanırız. Nasıl görüleceğini düşünmeyiz. Çünkü, Onu görmeyi
akıl anlayamaz. İnanmaktan başka çare yoktur. Felsefecilere ve Mutezile’ye ve Ehl-i
sünnetten başka bütün fırkalara yazıklar olsun ki, kör olduklarından,
buna inanmaktan mahrum kaldılar. Görmedikleri, bilmedikleri şeyi gördükleri
şeylere benzetmeye kalkarak iman şerefine kavuşamadılar. (Mektubat-ı Rabbani
2/67)
Allahü teâlâyı müminler Cennette görecektir. Fakat, nasıl olduğu
bilinmeyen bir görmekle göreceklerdir. Nasıl olduğu bilinmeyeni, anlaşılmayanı
görmek de, nasıl olduğu anlaşılmayan bir görmek olur. (Mektubat-ı Rabbani 3/17)
Allahü teâlâ, Cennette mümin kullarına (Kullarım, Benden daha ne
istersiniz ki vereyim) buyuracak, Cennette, mekândan münezzeh olduğu halde
cemalini gösterecektir. (Miftah-ül cenne)
Kıyamette,
mahşer yerinde, kâfirlere, kahr ve celal ile; salih müminlere ise, lütuf ve
cemal ile görünecektir. Müminler, Cennette, cemal sıfatı ile görecektir.
(İtikadname - Mevlana Halid-i Bağdadi)